Geçen pazar günü elime ulaşan Altıncı Koğuş , iki saat gibi kısa bir sürede bitti . Küçük bir kasabanın akıl hastanesinde geçmektedir olaylar . Akıl hastanesinde çalışan Doktor Andrey Yefimıç , hastanede ki adaletsizliğe , yolsuzluğa , hileyi görmesine rağmen çekindiği için müdahale edemiyor . Doktor kasabada sohbet edebileceği düzgün insan bulamadığı düşüncesiyle bir gün bilgili bir akıl hastası olan İvan Dmitriç ile tanışıp konuşmaya başlıyor . Bir süre sonra bu sohbetler onun da altıncı koğuşa girmesiyle sonuçlanıyor .
Çehov , Rus öykücülüğünde en sevdiğim isimlerden . Roman da ise Tolstoy . Kitap 68 sayfadan oluşup güzel bir çeviriye sahiptir . Dönemin Rusya'sına dair izler taşımakta , toplumsal dersler vermektedir . Doktor ve hastanın felsefi konuşmaları çok hoşuma gitti . Öykü severlerin okuması gereken bir eser . Tavsiyemdir . Keyifli okumalar :)
ALINTILAR :
''Ona göre insanlar namuslular ve namussuzlar olmak üzere ikiye ayrılıyordu ; ikisinin arası yoktu .''
'' Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir . ''
''Akıl , hayvanlar ve insanlar arasında keskin bir sınır çizer , insandaki ilahi yöne ışık tutar , hatta bir dereceye kadar gerçekte var olamayan ölümsüzlüğün
yerini tutar . Buradan yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki akıl , elimizde olan yegane zevk kaynağıdır.''
''...bence kitaplar notaya , sohbetler ise şarkı söylemeye benziyor . ''
'' Sıradan bir insan iyiyi ya da kötüyü dışarıdan , yani bir atlı ya da bir çalışma odasından bekler . Düşünen bir insan ise kendinde bulur . ''
''Marcus Aurelius , '' Acı , acı hakkındaki canlı düşüncedir . Bu düşünceyi değiştirmek için irade gücü göster , onu silkip at , şikayet etmeyi bırak ; acı kaybolup gidecektir . ''