30 Mayıs 2020 Cumartesi

THE PLATFORM
















Herkese merhabaaaa :)


Bir süredir listemde olan , dün gece ani bir kararla izlediğim film : the platform .

Konusu : Bir hapishane binasının ortasına yerleştirilen platformun üzerine her türlü güzel yemekle en üst kattan en alta doğru gider. Her katta  iki kişi kalmaktadır ve platform çok kısa bir süre durmaktadır . En üst kattakilerin çok yemeleri yüzünden aşağıdakiler açlıktan ölmektedir . 






Film bilim kurgu / gerilim  türünde ve dahice kurgulanmış . Birçok anlam ,  varsayım içeren bir filmdi .  Sonu biraz basit kalsa da geneli harikaydı .Filmin neyi anlatmak istediği ile ilgili  yazılar okudum . Belki film bu anlama gelmese bile paylaşmak istedim : 



Filmde Şef, Tanrıyı temsil eder. Aşçılar ise melekleri. Görselde gördüğünüz tatlı ise kutsal kitap olarak nitelendirilebilir. Şef tatlının üzerinde kıl görünce tatlıyı tekrar yaptırır, tıpkı Tanrının yeniden ve yeniden kutsal kitaplar göndermesi gibi. Sofranın bütün katlardan havada süzülerek geçmesi ise ilahi bir gücü temsil eder. Filmin eleştirdiği konulardan biri “en alttakilerin aç kalmasının sebebinin en üsttekilerin doyumsuz” olduğudur. İşin komik yanı, en alt kattakiler çektikleri çileleri üst kata çıktıklarında aynı şekilde diğerlerine çektirir. Oysa herkes eşit şekilde davranmayı bilse, kimse zarar görmez. Sofrayla beraber katlardan sürekli aşağı inen kadın, katlardan birinde çocuğu olduğunu söyleyip durur. Fakat herkes Delik’te çocuk olmadığını söyler. Bu kadın Meryem Ana’yı temsil eder. Çocuk ise İsa’yı. Mülakatı yapan kadın 200 kat olduğunu düşündüğü Delik’te 202. katta uyanınca ilahi gücün ona yalan söylediğini anlar ve intihar eder. Sonrasında başrole gözükerek “Kanımı iç. Onda sana söyleyeceğim her şeyin coşkusunu bulacaksın. Etimi ye. Ondan başka bir şey seni doyuramayacak.” der. Bu, komünyonu temsil eder. Katların birinde karşılaştıkları bilge adam ise Peygamber olarak tasvir edilebilir. Tanrıya ulaşmanın yolunun nezaketten, mesajdan geçeceğini söyler. Finalde en dibe inen kahraman çocuğu bulur ve onu yukarı yollar. Bu ise İsa’nın doğuşunu simgeler. Ölen yaşlı adam “Mesajın, onu iletene ihtiyacı yoktur.” dediği için kahraman sofradan iner ve karanlıkta kaybolur. Filmin sonu izleyenlere anlamsız gelir, araştırırlar. “Ulaşmanız gereken yol, Tanrının yoludur.”











 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ALTINCI KOĞUŞ - ANTON ÇEHOV

Geçen pazar günü elime ulaşan Altıncı Koğuş ,  iki saat gibi kısa bir sürede bitti .  Küçük bir kasabanın akıl hastanesinde geçmektedir olay...